Mutlu Son / Happy End

Film Puanı :

(6.5 Puan / 1 Kişi)

Beklenti Puanı : (8 Puan / 1Kişi)

Yönetmen : Michael Haneke

Tür : Dram

Yapım : Yapım bilgisi tanımlanmamış.

Süre : 1 s 48 dk.

Vizyon Tarihi : 13 Ekim 2017

Oyuncular : Isabelle Huppert<br>Jean-Louis Trintignant<br>Mathieu Kassovitz

Film Açıklaması: Calais'de yaşayan orta sınıf bir aile birçok aksilikle uğraşmasına rağmen; evlerine birkaç kilometre mesafedeki mülteci kampındaki sert koşullara kayıtsız kalmazlar. Filmin yönetmen koltuğunda usta yönetmen Michael Haneke yer alırken başrollerinde ise Isabelle Huppert, Toby Jones ve Mathieu Kassovitz yer alıyor. Filmin senaryosunu da Haneke kaleme aldı.


Film seansları


Film Yorumları

  1. E. GÖKHAN KAYAN 2017-10-26 09:44:10

    Klasik Michael Haneke film tarzının biraz bezenmiş süslenmiş teknoloji yani ceptelefonu ve internetli sosyal medyalı chatli notebooklu mailli şifreli dünyamız hali. Anlamak için 85 yaşına gelmek lazım diyeceğim herkes oha diyecek, evet empati kurabilen alır mesajları , diğerleri zaten çıkk olmamış, bu ne ya diyecek , basgeç bekleme tatava yapma ! Adamın bir persfektivi var, gazeteleri aç bak bu Michael Hanekefilmdeki herşey aslınta yaşamın ta kendisi. Bazı filmlere girmek kolaydır da , yönetmenin ne sunduğunu anlamak ve almak zordur. Ki bu çokda öyle değil. Andrei Tarkovsky, Woody Allen, David Lynch i anlamak daha da zordur. Heleki Andrei Tarkovsky zaten anlatmaya çalışmaz sunar ne alırsan, engin bir denizdir. 35mm orjinal filmlerini festivallerde defalarca izlesemde herseferinde değişik birşeyler anlarım. Haa bu arada ben bir filmkolik bir film manyağı idim. Festivallerde 5 tane festival filmi izler ( karıştırmaz, anlar) sonra hoop bir bakmışım Beyoğlu istiklal ceddesinde sevdiğim bilim kurgu filmiyle taçlandırmışım günü, şimdi genelde günde 1 film, ayda ortalama 15-25 film sinemada izliyorum. Yerli dizilerle pek işim yok hatta son çok poplüler yerli dizileri hiç izlemiyorum. Ama yerli filmlere şans çok vermeye çalışırım, yabancı film ise gişe filmlerinden popüler holivut filmlerimden , bolivut filmlerine, kore filmlerine, bilinmeyen efsne iran, avrupa, uzakdoğu filmlerine, gişe yapmayan sanat filmlerine, festival filmlerine kadar geniş bir sinema/film açlığı ile izlerim, genede birçok yönetmeni ve filmi anlamayamam, anlamam, anlamak istemem, bazılarıyla ise artık dost olmuşuzdur, gelelim sadede bu Michael Haneke 'ye ve bu filme, sarsıcı değil sıradan konuları size sonradan sarsıcı bir şekilde anlamanızı aklınıza getirmenizi sağlayan bir tarzı var. Filmde ötenazi mi dersin, intihar mı dersi, kaza mı dersin, çocuk travmasımı dersin, yaşak aşk mı dersin, aslında KAYGI TEMELL bir film. İzlenindi ve pişman olunmadı hatta çoğu eleştriye kulak tıkıp çok geç izledim. Onlara kalsa hiç izlememek lazım idi, ama aksine güzel bir kıyaslama oldu. Uzun yazdım kusura bakmayın, sonuna kadar okuyan yoktur diyordum ama , bazen sinema antraktlarında , film sonrasında, bekleme salonlarında bazı filmseverlerle konuşunca birilerinin yazılarımı meğerse hep okuduğunu hatta aaaa o senmisin dediklerini öğrenince bende yahu bunlar kendime notlar aslında diyordum. Yazım hatalarından edebi dilden uzak sıradan içten gelen yazılarımı okuyanlar gişeye gidip beni sorsun. size bir siprizleri elbette ki olmayacak ama onlar beni yakalar çay ile ödüllendirir. ( zorla sinemaya kendime çay kahve ısmartmam lazım lütfen gişleye gidip kim bu adam diye sorun :P derdi neymiş neden kendine notları varmış diye sorgulayın )