Yaşasın çizgi film. Çarşamba günü izleriz artık.

Makoto Shinkai'in animelerini hep sevmişimdir. Klasik bir yer değiştirme hikayesinin klasik olmayan hikayesi diyebiliriz. Bazen ritim çok düşse de sıkılmadan izleyebiliyor, bazı yerlerde ters köşe olabiliyorsunuz.. Müziklerine de ayrı teşekkür lazım..

Çok şiirsel hayalgücünüzün kapasitesiyle doğru orantılı lirik mistik büyüleyici bir çizgi-film olmuş. Duygulara hitap eden yeri geldiğinde buran güldüren aceba olur mu diye düşündüren sevgi filmi. Tabi ki anlayana nede olsa başjafilm başkasinema. Birde madem filme geldiniz artık yazılı olmayan etikleri normları bilin. Yanımda 3 bayan ceptelini güya sessize almış sorun bitmiş. Titreşim sesiniz 3sıra arkayı ve öndekileri rahatsız etti. Ceptelefonunuzun kahrolası ekran ışığı fener gibi izleyenleti raharsız etti. Oturup film sırasında oyunmu oynadın. İnstagrama facebook a mı girdin. Sizler verdiğiniz paraya acımamış olabilirsiniz ama bize saygısızlık filme saygısızlık sinemaya saygısızlık yapmayın bari. Hele o içecekleri hüpletişiniz. Mısırı geviş getirircesine yemeniz. Zaten perde kapandıktan film başlafıktan sonra geldiniz kısaca içine ettiniz saygısızlığınızla. Sizler ne olur gelmeyin sinemaya siz cep telinizden film izleyin mümkünse bizleri rahatsız etmeden. Bu film belli bir kültür belli bir birikim ve hayalgücü ister. Felsefesine derinliğine herkes varamaz.